1990 yapımı “The Sheltering Sky” türkçeye uyarlama ismi ile “Çölde Çay” filmi sanırım sinema tarihinde izlenmesi gereken 100 filmi içindedir.
Her maket yapanın hayali WW2 bir çöl canlandırması yapmaktır.
Konumuz mısır çöllerinde bir telsiz çadırı başında geçiyor. Alman subayı yaptığı elde ettiği istihbaratı telsizci yardımı ile komutanlığa iletiyor…
Canlandırma da sırası ile Tamiyanın 1/35 Tent (35074) ve Sd.Kfz.222 North Africa (35286) setleri ile muhtelif aksesuar setlerini kullandım.
Diorama içindeki palmiye ağacı ise Güven maket malzemeleri dükkanından

“Mecbur kalmadıkça savaş cinayettir” Mustafa Kemal Atatürk

Kan,barut kokusu,ölüm..savaşın ruhlarda yarattığı dayanılmaz yaralar.
Savaş meydanlarının cephe gerisi görevlileri din adamlarına ruhlardaki bu yaraları sarmak için çok iş düşüyordu.
Amerikan ordusu ikinci dünya savaşında 12 binin üzerinde din görevlisi göndermiş cepheye…
Canlandırmamızda bunlardan birisi ile ilgili…
Bronco Models 1/35 kitinin kapak fotoğrafını kaynak olarak aldım.Kutu içinden silah,muhimmat,donanım ve jeep dışında 6 karakter ve rahibe ait
çanta ve ekipmanlar çıkıyor.Jeep için Tamiya 1/35 kitini kullandım.Araç üzerindeki “Chaplain” yazısı, üzerine haç işareti basılmış kumaşlar el yapımı
askerilerin silah,miğferleri ile jeep içindeki çanta,silah ve diğer ekipmanlar ile muhtelif donanım setlerinden alınma…

Savaş filmelerini seviyorsanız özellikle Tanklara hayransanız “Fury” kült bir ww2 flimidir.

Brat PITT’in başrolünde olduğu filmde bir Sherman tank personelinin verilen koruma-engelleme görevinde yaşadıklarını anlatılıyor.Filmi ilk izlediğimde bu proje kafamda oluşturmaya başladım aslında.Önce araçtı ve sonrasında canlandırmaya yani dioromaya döndü ve filmden sahneler beğenmeye başladım.

Tiger ile karşılaşılan o harika sahnesi mi?Arazide saklanan tanksavarların yok edildiği yoğun mermi sesleri ile dolu olan sahne mi derken buldum.Tabiki şimdilik bu sır bende kalsın ve işin gizemini koruyalım.:)

Tabi maketçillikteki heyecan önce Sherman’ı tamamlamaya itti beni ve fotoğraflar,filmden alınan ekran görüntüleri derken… “Fury” yani “Öfke” bitti…

Buyrun efendim….

Yıl 1942 ilkbaharı Savaş olanca hızı ile devam ediyor.Kan,gözyaşı ve barut kokusu bütün Avrupayı sarmış dünyaya yayılıyor.Ama hayatta bir taraftan olanca hızı ve olanca insanlığıyla devam ediyor.Kucağında çiçekleri ile eşini bekleyen bir Alman subayı ve kedisi…

Bu canlandırmamda 1/35 Miniart German Passenger Car Type 170V, 1/35 Miniart Tram Crew passenger figür setinden elinde bavul olan adam figürünü ve yine 1/35 Miniart German officer figür setinden alman subayı figürünü kullandım.Aynı zamanda duvar içinde Tamiya 1/35 Duvar setini kullandım…

Chris De Burg’e saygılarımla…
“https://www.youtube.com/watch?v=iFcuN2zI3u0”

Uzun zamandır bir garaj canlandırma hep aklımdadır.Ne yapılır, nasıl yapılır derken nette yaptığım bir gezintide gördüm Fisher’s Garage (muhtemelen Fisher soyisimli bir abinin garajı) ve kısıtlı olan bir kaç görseli toparlamaya başladım.İç görünüm maalesef yok denecek kadar azdı ve kendilerine mail atmama rağmen bir türlü geri dönüş alamadım.Bu sebeple hayal gücü ve mini cooper hayranlığı bir araya gelerek canlandırmamı yapmaya başladım.

Tamiya ve Revell 1/24 ölçülerinde Mini Cooper modellerini kullandım aynı zamanda farklı zamanlarda aldım muhtelif diorama setlerinden parçalardan yararlanarak canlandırmamı tamamladım.Alet masası,alet arabası,elektrot ve oksijen kaynak setleri,ofisteki masa,dolap,tuvalet dolabı,diorama çercevesi ve bazı el aletleri tamamen el yapımıdır.